100 yılın 100 parçası

Halihazırda içinde bulunduğumuz 2023 yılının 29 Ekim’i; kültürel, siyasi, ekonomik ve sosyal hayatta borçlu olduğumuz pek çok önemli kazanımın temellerinin atıldığı 29 Ekim 1923 tarihinin tamı tamına yüzüncü yıl dönümü.

29 Ekim tarihi, her yıl olduğundan biraz daha büyük bir özveriyle kutlanmayı hak ederken bu anlamda toplumun genelini kapsama sorumluluğunda olan kişiler ve kuruluşların çoğunluğu tarafından yeterli düzeyde bir ilgi ve yaklaşım görememek pek tabii ki eleştirilmesi gereken bir durum. Biz ise Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları olarak bu özel günde yüzeysel bir kutlamadan ziyade geriye dönüp Cumhuriyetin bize kazandırdığı hakları yakından inceleme ve yüz yıllık yolculuğumuzu, ikinci yüzyılda daha adil ve özgürlükçü biçimde sürdürmenin yollarını aramakla sorumluyuz. Bu sorumluluğu yalnızca bir gün ile sınırlandıramayız. Cumhuriyetin yüzüncü yılını kutladığımız şu günlerde ise “Cumhuriyet neden özel?” sorusunu yakından irdeleyip halihazırda sahip olduğumuz ve korunması gereken değerlerin kıymetine vurgu yapmalıyız.

Cumhuriyetin fikri, reformları ve idealleri hiç kuşku yok ki farklı alanlarda pek çok insana ilham verdi. Spordan bilime, sanattan eğitime, mimariden müziğe kadar pek çok disiplinde Cumhuriyetin fikrî ve estetik değerlerinin yansımalarını görürüz. Sonunda Cumhuriyeti ilan ettiğimiz büyük bağımsızlık mücadelemizin büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” sözünü şiar edinen yurttaşlar olarak okuduğumuz, izlediğimiz, gördüğümüz, dinlediğimiz eserlerde bu ilhamı görünce heyecanımız ve duygu yoğunluğumuz artar. İyisiyle, kötüsüyle geride bıraktığımız bu 100 yılın başlangıç noktasındaki ideallere ve kazanımlara çok şey borçluyuz. Bireyler olarak her birimiz büyük etki alanlarına, geniş kitleleri etkileme potansiyeline sahip olmayabiliriz ama hepimizin dokunduğu yeri bir adım ileri taşıması, bir nebze olsun güzelleştirmesi ve bunu büyük bir toplum olarak hep birlikte başarırken ortaya muhteşem, bütünsel bir çaba sunması belki de yurttaşlığın en esaslı, en önemli, en kıymetli tanımı. Halihazırda içinde bulunduğumuz toplumsal ruh halinde bunun büyük bir ütopya olduğunu hissetsek de geldiğimiz noktada halen umut taşıyor olmamız bile temelden bağlı olduğumuz Cumhuriyetin, halk nezdinde ne kadar önemli bir değer olduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye’nin bağımsızlık, aydınlanma ve kalkınma mücadelesinin en önemli kırılma noktası olan 29 Ekim 1923’ün, Cumhuriyetimizin ilanının 100’üncü yılı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu onurlu mücadeleyi var etmiş herkesi büyük saygıyla ve sevgiyle anıyoruz.

Burada bir buçuk yıldan uzun bir süredir albümleri, konserleri, müzik olaylarını konuşup her biri için “Nesi güzel, neden özel?” gibi sorular soruyoruz. Koskoca bir coğrafya ve medeniyeti oluşturan olgular arasında epey dar bir alanı temsil eden bu tartışmalarımızda bile sorduğumuz sorulara yüzlerce, binlerce yanıt buluyor ve her bir yanıttan yeni kapılar açıyoruz. Haliyle, Cumhuriyeti güzel ve özel kılan ayrıntıları burada konuşmaya sayfalar yetmez. Bunun için, naçizane, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yıllık tarihinde bu topraklarda kaydedilmiş; yer yer aşk şarkılarından, yer yer gurbet türkülerinden, yer yer marşlardan, kantolardan, enstrümantal eserlerden oluşan yüz adet parçayı bir çalma listesinde buluşturduk. Tabii ki 100 yıllık geçmişi yüz parçalık bir listeye sığdırmak kolay değil. Liste hem benim kişisel olarak çok sevdiğim, sitede yazıp listelere eklediğim hem de hepimizin çok sevdiğini bildiğim pek çok kült eseri bir araya getiriyor. Eğer siz de bu duygularda ortaklaşarak bize liste ve şarkı önerisinde bulunmak isterseniz sosyal medyadaki mesaj kutularımız açık.

Dileriz ki bu liste Cumhuriyet Bayramımızda sizlere keyifli bir yol arkadaşı olur. Sevgiler, saygılar!