İki 45’lik: Erkin Koray (Bölüm 1)
Erkin Koray’ın 1960’lardan bugüne plak, kaset ve CD formatlarında çok sayıda çalışması yayımlandı. Ancak, onun erken dönemini temsil eden 45’liklerinin yeri hep ayrı oldu. Erkin Baba’yı bu haftaki yazıda, o dönemlerde yayımlanmış kırkbeşlikleri ile anıyoruz
Erkin Can SEYHAN | erkin@nedenozel.com
Deprem ve seçim gündeminin ardından yaz tatilinde de internet sitemizi yenilerken özgün içerik üretme konusunda fırsat bulmakta zorlandığımız bir dönemi geride bırakıyoruz. Bu yaz, bir ay arayla aldığımız kötü haberlerle Özkan Uğur ve Erkin Koray’ı kaybettiğimizi öğrendik. Onları kaybetmenin üzüntüsü, bizim için her koşulda zamansız gelen duygulardı.
Her insanın kaybı zamansız ve zordur ama böyle iki usta isim söz konusu olunca şu an hayatta olan ve farklı kuşakları temsil eden milyonlarca insanın çocukluğundan, gençliğinden taşıdığı önemli hatıraların iki önemli temsilcisi artık bedenen aramızda değil. Bu memleketin hatıraları sürdükçe, Özkan Uğur da Erkin Koray da bizlerin hafızasında yer almaya devam edecek.
Böylesine özel insanların hatıraları yalnızca belleğimizde yer alan anılarla kalmayacak elbette. Onların eserleri konserlerde, parklarda, bahçelerde, sofralarda bizlerin dilinde yer almaya devam ederken onların seslerini ve icralarını ölümsüzleştiren plaklar, kasetler, kayıtlar da pikaplarda, radyolarda ve müziğe eriştiğimiz her türlü mecrada onları yaşatmaya devam edecek.
Erkin Koray’ın 1980 ve sonrasında çok sayıda albümü, derlemesi, gerek kaset gerek CD gerek plak formatlarında yayımlandı. Ancak, Erkin Baba bunların pek çoğunun bandrollü olmasına rağmen orijinal kaliteye sadık kalmadan üretilen ve bir anlamda korsan niteliği taşıyan işler olduğunu defalarca kez ifade etti. Erkin Koray’ın diskografisini incelediğimizde, en azından şahsi fikrim olsa da bunda yalnız olmadığımı biliyorum, en özel dönem 1960’ların sonu ve 1970’lerin ilk yarısındaki çok sayıda 45’liklerin yayımlandığı dönemdir. Erkin Baba’yı en güzel şekilde anmak için, naçizane, en iyi yolun bu 45’liklere biraz daha yakından bakmak olduğunu düşündüğüm için Erkin Koray’ın yayımlanmış 45’likleri arasından arasından seçtiğim plakları size anlatmak istedim. Kronolojik sırayla ve üç bölüm halinde ikişer 45’lik konuşacağız. Hazırsanız başlayalım.
1. Kızları da Alın Askere / Aşk Oyunu (1967)

Erkin Koray’ın henüz 26 yaşında genç bir müzisyen olarak doldurduğu ilk 45’liklerden biri olan plak, A yüzünde biraz muzip yönü biraz da halk müziği formlarına yakınlığı ile dikkat çeken “Kızları da Alın Askere” parçası yer alıyor. Erkin Baba’nın en meşhur parçalarından biri olan şarkı; söz ve müziği Abdullah Nail Bayşu’ya ait bir eser. Şarkının aranjmanı ise Erkin Koray’ın imzasını taşıyor. Eğlenceli sözler, nefis beste ve şarkının ismiyle müsemma olarak askerî nizamı andıran epik ritimleriyle ve davul tonlarıyla tam bir başyapıt olan Kızları da Alın Askere, Erkin Koray’ın hem ilerleyen yıllardaki farklı derlemelerinde hem de konserlerinde sıklıkla yer bulan parçalar arasında yer aldı. Parça, Erkin Koray’ın ilk 33’lüğü olup önceki yıllardaki 45’liklerinden derlenerek yayımlanan “Erkin Koray” isimli plağında da yer aldı.
Plağın B yüzündeki Aşk Oyunu da yine büyük bestekâr Abdullah Nail Bayşu’ya ait bir eser. Bu sefer halk müziğinden ziyade Türk sanat müziği ve arabesk dokularından esinlenen vals ritmindeki parça, Erkin Koray’ın aranjörlüğünde gitar ve ritim dokunuşlarıyla bir rock parçası iskeleti üzerinde şekillenmiş. Zamanında İstanbul Plak tarafından üç farklı baskı halinde yayımlanan 45’lik, her iki yüzünde Erkin Koray’ın sanat yolculuğunun önemli hitlerini taşıyor. Aşk Oyunu, sonraki yıllarda Dünden Esintilerle isimli derlemede ve çokça konserde kendine yer buldu.
Bu arada, bir genel kültür bilgisi olarak ekleyelim; plaktaki iki parçanın da eser sahibi olan Abdullah Nail Bayşu, memleketimiz müziğinin iki önemli ustası Arif Sağ ve Adnan Varveren’in de kayınbabasıdır. Arif Sağ’ın erken döneminde doldurduğu 45’lik çalışmalarında da Abdullah Nail Bayşu’nun eserlerine rastlanır. O dönem Arif Sağ, Orhan Gencebay ve Erkin Koray’ın birbiriyle etkileşimli çalışmalarındaki ortak noktalardan biri Bayşu’dur.
2. Sana Bir Şeyler Olmuş / Seni Her Gördüğümde (1969)

Erkin Koray’ın yine iki parçası da hit olmuş, konserlerinde sıklıkla yer bulmuş ve memleketimiz müziğinde çığır açmış iki parçasını bünyesinde bulunduran 45’lik, yine İstanbul Plak etiketiyle yayımlanıyor. Az önce bahsettiğimiz plağın kapağındaki fotoğrafla aynı fotoğrafın kullanıldığı bu plak, farklı bir görsel tasarımla ve yazı tipiyle hazırlanmış bir kapağa sahip. Plağın A yüzünde Erkin Koray’ın en eğlenceli şarkılarından biri yer alıyor: Sana Bir Şeyler Olmuş. Evet, bu parça bir diğer tarifiyle “Bir Na Na Na Şarkısı” ismine de sahip olup gerçekten de “Na Na Na” kısmıyla müthiş bir eşlik keyfi veriyor. Erkin Koray’ın Yeraltı Dörtlüsü ile birlikte icra ettiği parçanın müziği, The Walker Brothers’a aittir. Grubun 1965 yılında yayımladığı Take It Easy With The Walker Brothers albümündeki Land Of 1000 Dances parçasının melodisi olarak Erkin Koray ve Yeraltı Dörtlüsü’ne esin kaynağı olan bu melodi, memleketimiz rock tarihinin de önemli olgularından biri olmuştur.
Sana Bir Şeyler Olmuş, 45’likteki muhteşem kaydının yanı sıra en az elli yıldır TRT arşivlerinde yer alan, tahmini olarak 1970 yılında TRT İstanbul Radyosu’nda kaydedilen evladiyelik bir yayında da hayat bulmuş. Radyo kaydı YouTube’a dipsahaf tarafından yüklenen performansta Erkin Koray ve Yeraltı Dörtlüsü, şarkıyı çılgın bir biçimde icra ediyorlar. Hatta, daha günümüzden bir deyimle, çılgın atıyorlar.
Videonun açıklamasında yer alan notu burada da paylaşmamız gerekli:
“Bu kayıt Kurtuluş Özyazıcı tarafından TRT Radyo 1′de yayınlanan Nostalji Kuşağı programında yayınlanmış ve Emrah Tırsi tarafından radyodan kaydedilerek arşivimize eklenmiştir.”
Plağın B yüzünde ise Erkin Koray’ın en romantik parçalarından, sözü ve müziği Yusuf Nalkesen’e ait olan, Seni Her Gördüğümde yer alıyor. Yine Erkin Koray’ın ilk 33’lüğünün eşsiz parçalarından biri olan Seni Her Gördüğümde, memleket müzik tarihinin unutulmaz romantik parçaları arasında. Hatta Erkin Baba’yı kaybettikten sonra ilk İstanbul konserini Küçükçiftlik Park’ta gerçekleştiren mor ve ötesi, Özkan Uğur’u anmak için Bazen’i çalarken Erkin Koray’ı anmak için de bu şarkıyı icra etti.
Dinleyenleri başından sonuna kadar dumura uğratan parçalardan biri olan Seni Her Gördüğümde, üç dakika gibi kısa bir sürede hem duygu hem de melodi zenginliği açısından biz dinleyicilere bir hayli cömert davranıyor. Şarkının girişi ile ilk verse arasındaki müthiş klavye tonu mu dersiniz yoksa şarkının tam ortasındaki harika gitar solosunun ardından farklı lezzette bir geçişle yeniden nakarata bağlanan saniyeler mi dersiniz? Kelebek ömrü kadar bile uzun olmayan bir zamana ufak ama harika detaylar sığdırmış hem Erkin Koray hem de Yeraltı Dörtlüsü’ne hayat veren Sedat Avcı, Ataman Hakman ve Aydın Şencan. Bu isimler sizlere bir yerden tanıdık gelecektir. Zira Erkin Koray’ın bu 45’likten sonraki süreçte çıkan Belki Bir Gün Anlarsın / Nihansın Dideden 45’liğinin B yüzünde, yani Nihansın Dideden parçasının girişinde, Erkin Baba’nın bu isimleri tek tek telaffuz ettiğini duyuyoruz. Bu noktada, bu seriye ait bir sonraki yazımıza da el uzatmış olduk. Kaldığımız yerden devam edeceğiz.