AlbümlerKült Albümler

Pentagram | Unspoken (2001)

Herkese selamlar! “Bu Albümün Nesi Güzel?” ismiyle ve mottosuyla başladığımız bu yolculukta yerli ve yabancı müzik dünyasında yayınlandığı döneme -ana akımda ya da alt kültür çerçevesinde- damgasını vurmuş, üzerinden yıllar geçmesine rağmen müzikseverlerin belleğindeki ve duygularındaki korumaya devam eden kült albümleri hatırlayacağız.

Erkin Can Seyhan | erkin@nedenozel.com

Pentagram’ın değişmeyen isimlerinden Cenk Ünnü, Fotoğraf: Levan Uzbay

🎸 İlk durağımızda kurulduğu günden beri yerli heavy metal camiasının değerli gruplarından biri olan ve uluslarası bir müziksever kitlesine ulaşmayı başaran Pentagram’ın 2001 yılında yayımladığı Unspoken albümünü inceleyeceğiz. Başlamadan önce albümün içeriğindeki şarkı listesini inceleyelim:

1. We Come From Nowhere

2. In Esir Like an Eagle

3. Unspoken

4. Lions in a Cage

5. For the One Unchanging

6. Mezarkabul

7. Take My Time

8. Pain

9. Puratu

10. This Too Will Pass

11. For Those Who Died Alone

Yazıyı okumaya başlarken albümü de dinlemek istersiniz diye tahmin ediyorum. Keyifli dinlemeler, keyifli okumalar!

Albümün Kısa Öyküsü

Pentagram, Unspoken (2001), Böcek Yapım & Universal

Her müziksever, sevdiği müzik gruplarını dönemlere ayırmaya meyillidir. Kimi Pentagram dinleyicileri için de Unspoken albümü, Pentagram’ın kendi kimliğini bulduğu ve bunun sonucunda yarattığı müzikal tarzda olgunlaştığı dönemi ifade eder. Etnik tınılar ile heavy metal sound’unun bir hayli başarılı biçimde sentezlendiği bu albüm, hem kendinden önceki hem de kendinden sonraki albümlerden farklı bir lezzete sahip.

Bir önceki Anatolia albümünde, Pentagram’ın erken yıllarındaki tarzdan pek bir eser kalmamış gibi hissedilse de aynı zamanda Anatolia, bence Pentagram’ın Unspoken albümüne doğru yol alırken inşa ettiği bir geçiş süreci gibi. Unspoken, Pentagram’ın hem en olgun hem de sound olarak en yoğun albümü. Hatta Pentagram’ın 1990’ların başlarındaki ya da 2010’lardaki çalışmalarını seven farklı dinleyiciler, bu iki dönem konusunda uzlaşamasalar bile Unspoken üzerinde genel olarak aynı duyguları paylaşabiliyorlar.

Unspoken’ın Nesi Güzel?

Pentagram’ın bas gitaristi Tarkan Gözübüyük, Fotoğraf: Levan Uzbay

Yurt dışında “Mezarkabul” adını kullanan grubun Unspoken albümü de 2001 yılında Noise Records tarafından bu isimle yayınlandı.

· Doyurucu Gitar Soloları: Pentagram ile ilk kez bu albümde kayda giren Metin Türkcan, her bir şarkıda ayrı birer lezzet sunuyor. Özellikle Lions In A CageIn Esir Like An Eagle ve Puratu’nun soloları, bugünlerde bile grubun hayranları arasında sürekli bir biçimde övülmeye devam ediyor.

· Enstrümantal Parçalar: Unspoken albümünde -sonradan eş zamanlı olarak kaydedilen Bir albümünde de yer alacak olan- iki şahane enstrümantal parça var. Albümün süre olarak en uzun parçaları olan “Mezarkabul” ve “For Those Who Died Alone”; zengin melodik yapıları ve dinleyiciyi büyüleyen akıcı trafiklerinin yanı sıra mistik ve otantik motifleriyle, kelimenin tam anlamıyla birer başyapıt niteliği taşıyor. “F.T.W.D.A.” yayınlandıktan sonra uzun yıllar boyunca Pentagram konserlerinin kapanış selamlamasında banttan çalınan şarkı olarak dinleyicilerin hafızasına işlendi. Ayrıca bu iki şarkı, 2019 yılında Piyanist Dengin Ceyhan tarafından yorumlanarak “Dengin Plays Pentagram” adlı albümde üç farklı Pentagram şarkısı ile birlikte yer aldı.

· Konserlerde Asla Çalınmayan “Puratu”: Unspoken albümündeki şarkıların her biri, albümün bütünsel değerinin yanı sıra kendi başlarına da birer kült parça değerini taşıyor. Zaten güzel albümleri güzelleştiren detaylardan biri de budur. Albümdeki şarkıların çoğu, Pentagram konserlerinin vazgeçilmez parçaları arasında yer alsa da albümün birçok dinleyiciye göre en iyi parçalarından biri olan Puratu’nun yeri çok ayrı. Grubun konserlerde -en azından uzun yıllardır- hiç icra etmediği bu şarkı, grubun belki de en progresif şarkılarından biri olarak dinleyicileri büyülüyor. Harika sözlere ve melodilere sahip olan şarkının içinde zaman zaman değişkenlik gösteren 7/8’lik ve 9/8’lik aksak ritimler, yaklaşık iki dakika süren olağanüstü gitar solosu ve Murat İlkan’ın epik vokali, tadına doyulamaz bir başyapıt ortaya çıkmasını sağlıyor.

Solo Gitarist Metin Türkcan, Fotoğraf: Levan Uzbay

· Şarkı Sözlerinin Derinliği: Unspoken albümünde yer alan parçalar; mitolojiye, tarihe ve felsefeye gönderme yapan, dinleyicileri müzikalite açısından etkilediği gibi lirikalite açısından da etkiliyor. Kaldı ki burada, vurucu cümlelerden ya da akılda kalıcı nakaratlardan falan bahsetmiyorum. Albümde yer alan In Esîr Like An Eagle şarkısındaki “Esîr” kavramı üzerinde bile uzun uzun durulabilir. Bu çözümlemenin benim gördüğüm en güzel örneği, Nurullah Samet Yılmaz’ın çevirisi ile Türkiye İçin Metal Müzik (TİMM) YouTube kanalının açıklamasında yer alıyor. Videoyu izlemek ve açıklamayı okumak için tıklayabilirsiniz.

· Geniş Misafir Sanatçı Kadrosu: Unspoken albümünde bas gitarda Tarkan Gözübüyük, gitarlarda Metin Türkcan ve Hakan Utangaç, vokalde Murat İlkan ve davulda Cenk Ünnü kadrosuyla dinlediğimiz Pentagram’a Türkiye’deki rock camiasından önemli sanatçılar da misafir olarak eşlik ediyor. Şarkıların geri vokallerinde Kurban grubunun solisti Deniz Yılmaz ve bas gitaristi Kerem Tüzün ile birlikte baterist Tercan Şener, grubun konserlerdeki ışık şefi Uğur Can Önder ve Pentagram’ın bazı video kliplerini de çekmiş olan yönetmen Ketche’nin sesini duyuyoruz. Albümün intro parçası olan We Come From Nowhere ise yine o dönem Kurban’ın davulcusu olan Burak Gürpınar’ın performansıyla hayat buluyor. Albümün prodüktörlüğünü üstlenen Çağlar Türkmen’in sesini de Pain ve Lions In A Cage parçalarında duyuyoruz. Demir Demirkan’ın ayrılığından sonra grubun kadrosunda kısa bir süre bulunmuş olan olan Onur Pamukçu da gitarlarda gruba eşlik ediyor. Son olarak klavyelerde ise Erdem Tarabus, gruba eşlik edenler arasında.

· Üst Düzey Prodüksiyon: Hem Türkiye’de hem de yurt dışında yayımlanan ve bir yıl sonrasında yayımlanan Bir albümüyle birlikte büyük ses getirerek Pentagram’ın 2002 yılındaki Wacken Open Air Festivali’nde sahne almasına kadar varan etkileri olan Unspoken albümünün bazı kayıtları Atina’daki Sierra Studios’ta gerçekleştirildi. Prodüksiyon sürecinde birçok yerli ve yabancı insanın emek verdiği bu albüm; Akis Paschalakis, Ayhan Sayıner ve Nicos Karapiperis’in teknisyenliğinde kaydedilirken Raks’a ait RMS’de mikslendi ve dünyaca ünlü ses mühendisi Nick Webb tarafından Pink Floyd, The Beatles ve Wishbone Ash gibi büyük grupların da kayıt ve düzenleme süreçlerinin gerçekleştirildiği Abbey Road Stüdyolarında gerçekleştirildi.

“Bu Albümün Nesi Güzel?” sorusuna aradığımız yanıtlarda ilk odak noktamız Pentagram’ın Unspoken albümü oldu. Bu haftaki yazı burada biter. Ben Erkin, bu yazıyı sonuna kadar okuduğunuz için size teşekkür eder, müzik dolu bir hafta dilerim.

Erkin Can Seyhan

Gazeteci, müzik aşığı.