Müzikte eksen kayması: Radio Ringo
Memleketimizin yeni nesil güçlü garage-rock gruplarından The Ringo Jets’in Radio Ringo albümü, 2023’e dair en kıymetli hatıralarımızdan biri oldu. 2023’ün son gününü Radio Ringo’yu konuşmaya, The Ringo Jets ile geçen güzel zamanları anlatmaya ayırıyoruz.
Radio is the new sexy. E tabii ki Ringo olan.
“Rock’n Roll’un özünü oluşturan duygulardan biri de isyan ve başkaldırı bence ve onun sınıfsal bir temeli de var.” diyor The Ringo Jets’ten Deniz Ağan, Sanat Kritik’e verdikleri röportajda. “Sınıf bilincinin yok olduğu, umutsuzluğun baskın olduğu veya sistemle mücadele etme yollarının kapandığı dönemlerde Rock müzik gücünü kaybediyor. 2010’larda da durum biraz böyleydi. 2020’lerde Rock’n Roll daha çok yüzeye çıkma şansı bulabilir, en azından bulmalı.” diyor.
“Çünkü buna ihtiyacımız var.”
Ben The Ringo Jets ile olan gecikmiş tanışmamı, mor ve ötesi’nin İnönü Stadyumu konserine borçluyum. Grubun 6 Mayıs’ta gerçekleşen Zorlu PSM konserinde ise bu deneyimi genişletme şansına sahip oldum. Ve rahatlıkla söyleyebilirim ki; bir notayla, bir soloyla, bir müzik grubuyla dünyanın ekseni yerinden oynayabilir. Tabii sesi yeterince yüksek açarsanız.
Kökten uca bir Rock’n Roll deneyimi
Müzik dünyanın en besleyici mutfağı ise Rock’n Roll özgür, özgün ve kapsayıcı tadıyla tezgahtaki en güzel malzeme. İyi bir yemek yapmak içinse dengeli davranmak gerekiyor. Benim Rock’n Roll’un köklerinden uçlarına uzanan bir deneyim için reçetem belli: Biraz Deniz’in vokali, biraz Tarkan’ın bassları ve olmazsa olmazım Lale’nin ritmi. Yeteneği, güzelliği ve müziğiyle büyüleyen Lale Kardeş’in sesiyle ayrı, ritmiyle ayrı bütünleşiyorum.
Tüm soyut hayallerim bir Nisan gecesi tabağımda beliriyor. Ve TRJ’nin diğer albümlerine göre daha uzun olan, 19 şarkılık yeni albümü Radio Ringo bizlerle buluşuyor. Albümde yer alan Şehir, Alibi, Last Man Standing gibi parçalar albümün yayınlamasından çok daha önce dinleyicilere sunulsa da bu sefer farklı bir tat veriyor. Introları, araları (interlude) ve kusursuz nizamıyla Radio Ringo bizi bir duygu kolajıyla buluşturuyor. Yumuşak geçişleri ve dengeli yapısıyla bir karışık kaset veyahut rastgele açılmış bir radyo kanalı ile aynı hissiyatı bizlere yaşatıyor.
Son dönemde müzik mutfağından çıkan en zengin ürünlerden biri olan Radio Ringo, Sarmaşık ile açılışı yapıyor. Yüksek temposu ve panik havasıyla nefesini ensemizde hissettiren sarmaşık enerjimizi yükselterek bizleri karşılıyor. Yani Sarmaşık ile TRJ’nin kendisinden çok da uzaklaşmadan, bizi tanıdık bir sound ile sarmaladığını söyleyebiliriz.
The Ringo Jets’in diğer albümlerinin yanı sıra Radio Ringo ağırlıkla Türkçe şarkılar barındırıyor. Mean Sun ile albümün ilk İngilizce şarkısıyla tanışıyoruz. İçimizdeki dansçıya selam çakan Mean Sun, bizim için yeni TRJ içinse oldukça eski bir şarkı. Open Sesame albümünden beri grubun bir türlü içine sinmeyen ve pek çok revizeye uğrayan şarkı, Radio Ringo ile rengini tutturuyor. Özellikle ilk defa TRJ dinliyorsanız Mean Sun’da Lale’nin vokaline düzdüğüm methiyelerin karşılık bulduğunu da hissetmeniz mümkün.
-Interlude I-
Kendimizi gitar riff’lerine kaptırmışken Radio Ringo’nun neden “Radio Ringo” olduğunu ispatlayan Interlude I ile küçük bir ara veriyoruz. Ve araladığımız kapının ardında bizi Last Man Standing karşılıyor. Bana göre Last Man Standing albümün pik yaptığı parçalardan biri. Hatta parçanın introsu duyduğum en güzel girişlerden biri olabilir.TRJ hayranı pek çok arkadaşımın da benimle hemfikir olduğunu biliyorum. Sarmaşık ve Mean Sun ile yerimizde duramazken, Last Man Standing ile kalp atışlarımızı düzenliyoruz.
Grup Tekrar için “Sound olarak şimdiye kadar yaptığımız hiçbir şeye benzemiyor, bize göre albümün en orijinal şarkılarından biri.” diyor. Lale’nin sesini farklı bir şekilde duyduğumuzda onlara hak vermeden geçemiyoruz. Tarkan Mertoğlu’nun gitarından macerasına başlayan Tekrar, aynı zamanda Tarkan’ın prodüktör olduğu ilk kayıt olarak da Radio Ringo’da yerini alıyor.
Biz kendimizi Tekrar’ın tatlı riff’lerine kaptırmışken Alibi tokat gibi yüzümüze vuruyor. Tekrar’dan sonra yine tam bir The Ringo Jets şarkısıyla karşılaşmak bizi neşelendirse de, bu duygunun önüne geçen bir haz akışına kapılıp gidiyoruz. Alibi bizi dans ettiren, kendine eşlik ettiren, ayağımızın altından hareketli bir pist gibi akıp giden bir şarkı. Albümün Last Man Standing ile pik yaptığına değinsem de, Alibi benim favorim oldu. Herhangi bir karaoke barda beni “I’M GONNA SET YOU FREE” diye zıplarken görmeniz olası.
Ve karşınızda TRJ’nin en deneysel çalışması Ara Beni Robot. Önce kendine has introsuyla sinyallerini veren şarkının ilk otuz saniyesi sadece şaşkınlık içinde geliyor. Sonrası ise dans ve renk! Elektrikli gitar riff’lerinin robotik bir soundla harmanlanması hem orijinal hem de metalik bir dünya hayal etmemizi sağlıyor.
Şehir ile tanışıklığımız albümün çok daha öncesine dayanıyor. Şehir; Çilek Mevsimi ve Last Man Standing’ten sonra single olarak yayınlanan üçüncü şarkı. Hatta single’ın çıktığı haberini her gün Marmaray ile Halkalı-Pendik hattında gitmek zorunda olan bir arkadaşımdan alıyorum. Hafif Anadolu Rock havası verirken Led Zeppelin’in onurlandırılacağını rüyamda görsem inanmazdım.
Trenden inme vakti, son durak Podimos. İstanbul içinde yer alan Podima, eski adıyla Podimos albümün en masalsı şarkısına adını veriyor. Kış vakti Podima’da bir yazlıkta ortaya çıkan kayıt en basit tabiriyle bize masal anlatıyor. Podimos’un rivayete göre zamanında korsanların eğlence yeri olması da şarkının masalsı ve efsanevi dokusunu güçlendiriyor.
Gölge Etme ile sanki albümü başa sarıyormuş gibi hissediyoruz. Sarmaşık ile benzerlik gösteren şarkı farklı türlerin bir harmanı. Farklılıklara rağmen hepimizi ortak bir seste buluşturmayı da pek iyi başarıyor.
Bir anda kendimizi güneye giden bir arabanın ön koltuğunda buluyoruz. Başımızı sağa çevirsek deniz, sola çevirsek orman… Kulağımızı radyoya yönelttiğimizde ise Whatever Happens parçasının tam da oraların şarkısı olduğunu fark ediyoruz. Bazı şarkıların yol şarkısı olduğunu inkar etmemek gerek, öyle olmasa yol playlist’i diye bir şey olmazdı. Whatever Happens da onlardan biri.
Interlude II
Uzun bir albüm yolculuğunda tam tükendik derken, Outburst bizi havada yakalıyor. Albümün en enerjik şarkısı olan Outburst, Rock’n Roll’un neden isyankarlıkla bağdaştırıldığını çok iyi yansıtıyor. Sound olarak Spring of War’ı hatırlatan şarkının nakaratına yeterince odaklanırsanız hem Deniz’i, hem Lale’yi, hem de Tarkan’ı duyabilirsiniz.
Albümün sonlarına yaklaşırken cızırtılı plak sesini özleten iki şarkıyı peşpeşe dinliyoruz. 60’ların back vokallerine duyulan özlem Bir Damla Gözyaşı ile son buluyor. Vitesi yükselterek Flört havası veren Çilek Mevsimi ise yine bizim için yeni grup için eski şarkılardan. Tam da taze aşıklığıma denk gelen Çilek Mevsimi’nden maksimum verimi aldım, yalan yok.
Interlude III
Son bir ara, ardından perde ve veda! Albüm boyu dans ettirsen de, zıplatsan da, hoplatsan da, albümün çıkış parçasına hüzün basmadan geçemiyorsun… Kayıp Günler bize albümün sonuna gelsek de The Ringo Jets’in hâlâ bir yerlerde çalmaya devam ettiğini anlatıyor sanki.
2023’ün son gününe yetişen bu yazıda, 2023’ün en çarpıcı albümü olan Radio Ringo’yu inceledik. Tür zenginliğiyle, enerjisiyle, vokalleriyle ve gitar riff’leriyle Radio Ringo’nun bize yaşattığı zaman yolculuğunun da sonuna geldik. Bir süre daha kurşun zeplini trende bırakmaya veya çilek mevsimine özlem duymaya devam edeceğiz. Şimdilik her anında bir müzisyeni ya da bir eseri anımsatan Radio Ringo’dan Mean Sun ile hem sizlere hem de 2023’e veda edelim.
“Dance to the radio, move the sound
Care about no one, stomp on the ground
I know I’ll never find someone
It makes me feel like a mean sun”
İyi seneler!
